Kahramankazan Bayan Masör-Masör Bayan Esra

Kahramankazan Bayan Masör-Masör Bayan Esra Almanların sex hayatı üzerindeki devlet denetimü arttıkça kilisenin tesiri azaldı. Aynı süreç İngiltere’de de yaşandı ve 1660’ta İngiliz kilise mahkemelerine etkisiz ve yozlaşmış diye dudak bükülüyordu. Nitekim dava edilen insanoğluın neredeyse yarısı mahkemeye gidip suçlamayla yüzleşmek yerine aforoz edilmeyi tercih ediyordu. 17. Yüzyılın sonuna gelindiğinde kilise mahkemeleri hâlâ evlilik anlaşmazlıklarında karar mercii iken, diğer ahlak davalarındaki öncelikleri ciddi ölçüde geriledi. [74] Cinsel kabahatlarda kimin karar mercii olacağı konusunda kilise ile devlet arasındaki kavga Protestan devletlere kıyasla Katolik devletlerde çok daha ön plandaydı.

Protestanlar sivil ile dini disiplin arasında bir fark görmüyorlardı. Onların görüşüne gore devlet, dini doktrini hayata geçirmek için vardı. Fakat Katolik Kilisesi yetkilerinin aslabirinden taviz vermek istemiyor ve dizginleri elinde tutmak için çok sıkı savaşım ediyordu, özellikle de birazdan göreceğimiz gibi kendi sırları söz konusu olduğunda. Leziz Lokmalar ve nalet Musluklar: Müstehcenliğin Doğuşu cinsellik yasaları genellikle değişmiş olur fakat eylemlerin kendisi aynı kalır. Zina, ensest, hayvanlarla cinsellik, hemcinsle cinsellik… Uygarlığın başından beri her gün meydana getirilen şeylerdir bunlar. Öte yandan Erken modern dönemle birlikte, yasak seksin matbaa yardımıyla vücut bulan tamamen yeni bir türü hayata merhaba dedi.

Kahramankazan Bayan Masör-Masör Bayan Esra

Kahramankazan Bayan Masör-Masör Bayan Esra Müstehcenlik alanında hukuk seksin kendisiyle değil, seks meydana getiren insanları gösteren materyallerle savaşıyordu. Bu harpta kullanılabilecek eski bir yasa kitabı yoktu. Yeni yasaların yapılması gerekiyordu. Kafası karışmış bir hakim açık saçık bir kitap hakkında, “Yasa yoksa suç da olamaz, ” demişti. “Bu [kitabın] büyük bir suç oluşturduğunu biliyorum fakat bu kabahatu hangi yasayla cezalandırabileceğimizi bilmiyorum.” İngiltere’de müstehcenliğe karşı henüz aslabir yasa yoktu. Fakat kilise ve devlet yetkilileri cinsel sözler ve resimlerle ilgili yasaları kimin yazıp yürürlüğe koyacağı mevzusunda uzun zamandan beri pazarlık yapıyorlardı. Bu sebeple bir süreliğine, kimin kabahatlu olduğuna dair sadece tahmin yürütülebilmişti.

Apaçık cinsel resimler, 2009’da arkeologlar tarafınca Alman-ya’da bulunan ve ta otuz beş bin yıl öncesine ilişkin olduğu tahmin edilen “Venüs” figürü kadar eskidir. Araştırmacıların söylediklerine bakılırsa söz konusu figürün büyük göğüsleri, dolgun kalçaları ve apaçık görülen vajinası “antik insanların kafasında seksin olduğunu” doğruluyordu ki bu elbet sürpriz değildi. Bu totemler büyük ihtimalle erotik fakatçlarla yapılmamıştı, daha ziyade bereket sembolüydüler fakat bu ikisi arasındaki çizgi muhtemelen önemsizdi. Cinsel imgeler antik dünyada yasak değildi.