Kahraman Evde Masaj

Kahraman Evde Masaj  “Denizkabuğu bende!”

Domuzcuk bağırdı:

“Denizkabuğu bende diyorum size!”

Şaşılacak bir sessizlik oldu: Kabile, Domuzcuk’un

söyleyebileceği garip şeyleri merakla bekliyordu.

Bir sessizlik ve bir duraklama oldu fakat Ralph, bu

sessizliğin içinde, havadan gelen garip bir ses duydu

kulağının dibinde. Tüm dikkatini ona vermediği şekilde,

“tak”

diye bu hafifçe sesi yeniden duydu: Biri taş atıyordu. Bir elini

kaldıraçtan hâlâ ayırmayan Roger’di taş atan. Yukarıdan

bakınca Roger’in gaslınde, Ralph karışık bir saç yığını,

Domuzcuk da bir yağ tulumuydu.

“Size söyleyeceğim şu: minik çocuklar gibi

davranıyorsunuz topunuz.”

Domuzcuk, büyülü beyaz denizkabuğunu havaya kaldırınca,

yükselen yuhalamalar gene kesildi.

“Hangisi daha iyi? Sizler şeklinde yüzü boyalı bir yırtıcı sürüsü

olmak mı, yoksa Ralph gibi akıllı olmak mı?”

Vahşiler içinde büyük bir gümbürtü koptu. Domuzcuk

gene bağırdı:

Kahraman Evde Masaj

“Hangisi daha iyi? Kurallar yapıp anlaşmak mı, yoksa ava

çıkıp öldürmek mi?”

Gene bağlarırışmalar ve gene “tak” diye hafif bir ses.

Bu gürültü içinde Ralph’ın sesi duyuldu:

“Hangisi daha iyi? Seviye ve kurtuluş mu, yoksa ava çıkıp

her şeyi iğrenç etmek mi?”

Artık Jack da avazı çıktığı kadar bağlarırdığı için, Ralph’ın

sesi duyulamıyordu. Jack gerileyip sırtını kabileye vermişti.

Kabile, mızraklarla diken diken, tehlikeyle yüklü, sağlam bir

kitle olmuştu. Saldırmaya niyetlenenler vardı aralarında;

kendi kendilerini kışkırtıp buna hazırlanıyorlardı; dar geçidi

silip süpüreceklerdi. Ralph birazcık yanda, karşılarında

duruyordu; elinde mızrağı, tetikteydi. Domuzcuk, Ralph’ın

yanındaydı. Denizkabuğunun çabucak kırılabilecek ışıldayan

güzelliği, hâlâ ellerindeydi; onu bir tılsım şeklinde kaldırmış

tutuyordu. Gürültü fırtınası, kinle yoğrulan ve sesle meydana getirilen

bir büyü benzer biçimde, Ralph ile Domuzcuk’a çarptı, ta yukarılarda

Roger, kendini koyuverdi; çılgınca bir haz duyarak, olanca

gücüyle kaldıraca abandı.

Ralph büyük kayayı görmeden önce duydu. Ayak

tabanlarının altında toprağın sarsıldığını hissetti; dik yamacın

tepesindeki taşlar yerinden koptu. Sonrasında koskocaman, kırmızı

canavar gibi bir şey, geçide fırladı. Kabile çığlıklar atarken,

Ralph yere kapaklandı.

Kaya, çenesinden dizine kadar, yandan çarptı Domuzcuk’a.

Denizkabuğu, binlerce beyaz bölüme dağılıp yok oldu.