Kahramankazan Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Kahramankazan Mutlu Sonlu Masöz

Patavatsızca bir gaf yapmaktan, ağzından intiharlar veya otel odalarıyla ilgili bir şey kaçırmaktan korkmazdı. Fakat çocuklar geceyi geçirmek ü zere dostlarının evine gö nderilmiş. Elizabeth, “I˙nsan   çocuklarım   ne   kadar   severse   sevsin,   arada   sırada   birazcık   serbest   kalmak,   kendi yaşıtlarıyla olmak istiyor” diyor. Sonra,   dosdoğru Kahramankazan Mutlu Sonlu Masöz  Lesje’ya   bakarak,   “Nate   benim   gibi dü şü nmü yor” diye ekliyor. “O çocuklarına çok dü şkü n bir babadır. Gü nü n yirmi dö rt saati çocuklarıyla olmak ister. Doğru değil mi, sevgilim?”

Lesje’nın, “Habire ona sevgilim deyip durma!” diyesi geliyor. “Beni aldatamazsın.” ama bir huy bu besbelli. Ne de olsa tam on yıldır evliler. Elizabeth bunu da vurgulamaktan geri kalmıyor. Bü tü n gece Nate’in en sevdiği yemekleri, Nate’in en gö zde şaraplarını, Nate’in giyini konusundaki tuhaflıklarım sayıp dö kü yor. Elizabeth onun daha sık saç traşı olmasım istiyormuş, eskiden tırnak makasıyla kendisi dü zeltirmiş onun ensesindeki saçları, fakat Nate bir tü rlü rahat durmadığı için artık yapamıyormuş bunu. Derken, Nate’in evlendikleri gü nkü halinden sö z ediyor ama bir açıklama yapmıyor.

Odadaki hepimiz, Eski Yunan ve Roma çifti de içinde olmak ü zere, bu ö ykü yü bilir benzer biçimde gö rü nü yor. Elbette Lesje’nın, bir de William’ın dışında. O sırada William banyoda. Lesje, “Keşke şimdi ben de banyoda olsam” diye düşünüyor. William piposunu çıkarıyor. çoğu zaman başkalarıyla birlikteyken yaptığı yapmacık bir jest bu. “Ben daha iyi bir oyun biliyorum” diyor ve oyunu açıklamaya başlıyor. Ne var ki hérkes pek karmaşa buluyor bu oyunu.

Kahramankazan Mutlu Sonlu Masöz

Bunun üzerine, Eski Yunan ve Roma kadım, “Hadi cankurtaran kayığı oynayalım” diye atılıyor. Nate, “Daha likö r isteyen var mı?” diye soruyor, “Ben kendime bir viski alacağım. Bana katılmak isteyen var mı?” Elizabeth, “mükemmel!” diyor. Sonrasında bu oyunun çok bayağı olduğunu sö ylü yor. “tamamımız bir cankurtaran sandalının içindeyiz. Yiyecek bitmek ü zere. Yapacağınız şey, ö tekilerin hepsini sandalda kalmamz gerektiğine inandırmak.

Bö ylece, denize atılmaktan kurtuluyorsunuz.” sonra bu oyunun psikolojik açıdan pek çok şeyi açığa çıkardığını söylüyor. Nate, damdan düşercesine, “Ben ötekilerin iyiliği için kendimi feda etmeye hazırım” diyor. Elizabeth, yalandan kaşlarını çatarak, “A, Nate hep bö yle yapar” diyor. “Bir Quaker olarak yetiştirildiğinden olsa gerek. Gerçekte ise beni rahat bırakın demek istiyor.” Nate, “Üniteryen” diye düzeltiyor. “Bence bu anlamsız, kötü bir oyun.”