Kahramankazan Mutlu Son Masaj Salonu
kahramankazan mutlu son
Üç yıl önce katılmış olduğum yaylı çalgılar kısmınde Dominik’m bana hediye Ankara Kahramankazan mutlu son etmiş olduğu Bailly kemanı çalıyordum. Simön orkestra şefiydi ve onun himayesinde kendimi büyük ölçüde geliştirmiştim. Beni solo çalmaya teşvik edip bir ajansla tanıştırmıştı. Şu zamana kadar da birkaç kez turneye çıkmıştım ve bir iki albüm kaydım piyasaya sunulmuştu.
İliÅŸirimiz profesyonel boyutta olsa da zaman vakit cilveleÅŸÂtiÄŸimizi inkâr edemem. Kahramankazan Mutlu Son Simon bana âşıktı, bense onu caydıracak hiçbir ÅŸey yapmıyordum fakat Dominik’le tartışmamıza kadar onunla aramda bir ÅŸey geçmemiÅŸti. Turneye çıktığım dönemdi ve gidecek baÅŸka yerim yoktu. Prova yapma imkânı da sunan Lincoln Centre yakınlarındaki, Simon’un otelden daha kullanışlı ve konforlu evinde kalmaktan baÅŸka seçeneÄŸim de pek yoktu.
Ankara KahramanKazan Mutlu Son
Fakat sonrasında Dominik ortadan kaybolmuş, Simonla geçirdiğim birkaç gün, birkaç yıla dönüşmüştü.
Bu iliÅŸkiye de rahatça ayak uydurmuÅŸtum. Simon sıkıntı vermeyen biriydi ve ondan hoÅŸlanıyordum, hatta sevdiÄŸimi bile söyleyebilirim. ArkadaÅŸlarımız iliÅŸkimizi heyecanla karşılamıştı. Çok da mantıklıydı,  genç orkestra ÅŸefi ile gelecek vaat eden keman virtüözünün aÅŸkı. Azimle bir tek kalmış olduÄŸum ya da arkadaÅŸlarım ve ailemin doÄŸru fert olduÄŸuna dair şüpheleri olan adamlarla geÂçirdiÄŸim senelerın ardından ansızın uyumlu birine dönüşmüştüm.
Kahramankazan Mutlu Son
Kendimi kabul gören, düzgüsel biri benzer biçimde hissediyordum.
Provalar, konserler, kayıt stüdyoları, ilk ve peÅŸinden ikinci albümümün çıkma heyecanı arasında hayat akıp gidiyordu. ArkaÂdaÅŸlar ve akrabalarla geçirilen keyifli partiler, Noel’ler ve Şükran Günü yemekleri eksik olmuyordu. New York’un müzik alanındaki en parlak çifti olarak birkaç dergide de boy göstermiÅŸtik. Came- gie Hall’daki bir konser çıkışında fotoÄŸrafımız çekilmiÅŸti. El ele tutuÅŸmuÅŸtuk ve başımı Simön’un omzuna yaslamıştım, dalgalı kızıl saçlarım onun gür siyah buklelerine karışmıştı. Sırtı açık, uzun, siyah, kadife bir kıyafet giymiÅŸtim.
Beni solo çalmaya teÅŸvik edip bir ajansla tanıştırmıştı. Åžu zamana kadar da birkaç kez turneye çıkmıştım ve bir iki albüm kaydım piyasaya sunulmuÅŸtu. Simon sıkıntı vermeyen biriydi ve ondan hoÅŸlanıyordum, hatta sevdiÄŸimi bile söyleyebilirim. ArkadaÅŸlarımız iliÅŸkimizi heyecanla karşılamıştı. Çok da mantıklıydı,  genç orkestra ÅŸefi ile gelecek vaat eden keman virtüözünün aÅŸkı. Azimle bir tek kalmış olduÄŸum ya da arkadaÅŸlarım ve ailemin doÄŸru fert olduÄŸuna dair şüpheleri olan adamlarla geÂçirdiÄŸim senelerın ardından ansızın uyumlu birine dönüşmüştüm.
Son yorumlar